Tokioo HoteLL röportaj

Konu: Tokioo HoteLL röportaj Perş. Tem. 17, 2008 11:05 am

Bild: cekinmeden sokaga cikabiliyormusunuz?

Tom: evet, ama biraz kapali giyiniyoruz..

Bill: bazen alisversi yapdigimda ünlü oldugumu unutuyorum ve insanlar beni tanidigini..
Benden imza isteyince aklima geliyor.

Bild: hayranlariniz bazen sizi sIkIyormu?

Bill: kizlar bizi gördügünde aglamaya basliyorlar..buda bizi sadece televizyonda görebildikleri icin.

Bild: maddi durunumuz calismdan yasayabilmek icin iyi mi?

Bill: kontomuzdaki para bir milyon € arasinda dünyalar var..öyle olsa ben haftaya emeklige ayrilirdim.

Tom: söz konusu para olsaydi biz sarkici degil futbolcuu veya baska birsey olurduk.

Bild: kazandiginiz parayi nerelere harciyorsunuz?

Bill: herkezin kendisine ayit kontosu var.orda nekadar para oldugunu tahmin bile edemem.ama begendigim birsey olursa cekinmeden alabiliyorum.

Bild: son aylarda kazandiginiz parayi nerelere harcadiniz?

Tom: ben bi kac tane gibson-gitarre aldim.

Bill: ben paranin cogunu giyimlere harciyorum.

Gustav: bende parami musik enstrumanlara harciyorum.

Bild: hic esrar denediginiz oldumu?

Bill: hayir.grubumuzun kuralarindan birisi.esrar kullanmiyoruz. Tabiki bi kac kere teklifde bulunan kisiler oldu.ama bu bize göre degil

Bild: allaha inaniyormusunuz?

Bill: hayir.tom ve ben vaftiz bile edinmedik.

Gustav: ben protestanim ama cokdandir kiliseye ugramadim. Noel arifesi haric.

Bild: normal günlük gidisatiniz nasil?

Bill: gustavdan haric hepimiz öglen saatine kadar uyuyoruz.bos günümde saat 18e kadar uyudugum oluoyor. Uyandikdan sonrada yatagimda yatip saatlerde televizyon izliyorum.ben cok tembelim.

Tom: ben 24saat uyudukdan sonra bile,bazen okadar yorgun oluyorumki geri yataga yatabilirim

Bild: bu basariniz gecebileceginden hic korkunuz varmi?

gazeteci:Hepinize merhaba
Bill:merhaba
tom:merhaba
gazeteci:ben hemen sorulara geciyorum
bill:bizde bunu bekliyoduk Smile

gazeteci:monsoon klibinden sonra bütün ülkelerde tanındınız.bunların en önemlisi italya ve türkiye nedir durum konser vermeyi düşünüyo musunuz?
bill:su sıralar cok yoğunuz fransada konserlerimiz var.türkiyeyi düşündük aslında yakın bir zamanda gitmeyi planlıyoruz.
tom:türkiyenin cok güzel oduğunu söylediler ama ben italyayıda merak ediyorum.
gazeteci:nedense ilk cıktığınızdan beri sadece bill ve tom diyolar ama gustavla georga karsı böyle bi sevgi yok bunun nedeni nedir?
tom:yakısıklıyızda ondan:)
bill:aslında gustavla georgda yakısıklı fena sayılmazlar ama niye böyle oldu bende bilmiyorum.
gustav:tesekkür ederim Smile

gazeteci:gustav birazda senden bahsedelim?özellikle kızlar cok tombul olduun için beğeniyolar sencede öylee mi?
gustav:evet olabilir bazı kızlar kilolu erkeklerden hoslanır.
gazeteci:peki bill,daha doğrusu hepiniz.görüyorum ki hiçbirinizn bacaklarında tüy yok ve sakallarınızda yok (evet sacma sorulara gectik) Aldırıyo musunuz?
bill:hayır kollarımda biraz cıktı.bacaklarımda hiç tüy yoktu zaten sakallarım hakkında bi şey demiycem:).ama özel yerlerimi tabiiki alıyorum.her erkek kadın kadar bakımlı olmalı.saclarım bana yeter Smile

tom:ben kadın değilim ki ağda yapayım bende cok az var sakallarıma gelince bende konusmuyorum Smile

gazeteci:peki bill kendin mi alıyosun?(cok merak etti bill sana aldırıcak galiba Tokioo HoteLL röportaj Laught121

)
bill:bu konu hakkındada konusmıycam
tom:yani.kimse burda seyini anlatmak zorunda değil Smile

gazeteci:özür dilerim.peki sarkılarınızı ingilizce olarakda ceviriyosunuz.baska bi dilde de yapmayı düşünüyo musunuz?
bill:su an hayır fazla olaya girmeye gerek yok.fransızca,italyanca bilmiyorum ama türkce yazıldığı gibi okunduğu için daha kolay belki ilerde türkce yaparız.
tom:yanlız türklerde "r" yazıldığı gibi okunuyo biz "r"leri genellikle ğ olarak cıkartırız bizim için zor olabilir.
gazeteci:peki son soru biraz değişik.hiç fanlarınızdan biriyle ilişkiye girdiniz mi?
bill:fanlarımız genekllikle küçük oluyo 9 yasından başlayabiliyo mesela.yasıtım olan bi fanda olsa yapmam cünkü küçük fanlarımı hayal kırıklığına uğratırım.onların gözüne fanlarıyla ilişkiye giren kötü adam olarak girmek istemem.yaşıtımda olsa fanlarım benm kardeslerim.tabii aşık olursam değişir.hem evlenmeden ilişkiye girmekten yana değilim.ama tom cok yapar öyle seyleri.
tom:evet ben cok fanlarımla ilişkiye girmişimdir.ama yasıtlarım tabiiki zorlamada yapmam onlar ister ben otele götürürüm.yaptığım seyleride bille anlatırdım cünkü cok hosuma giderdi ama bi gün beni azarlayınca daha anlatmadım.ben aslında pek evlenmekten de yana değilim.
bill:evet bana hep anlatırdı bi kere daha anlattı bende hızla yerimden kalkıp bana bi daha böyle seyleri anlatma dedim.kendim yaparken bi şey olmaz ama biri anlattığı zaman miğdem b****ır hem de böyle seyler asla anlatılmaz.
gazeteci:peki tesekürler
bill:bitti mi ben müziktende konusuruz sandım.sürekli özel hayatımızı sordunuz ama yasınıza veriyorm benden de büyük olsanız yine de gencsiniz.

Spiegel Online: Günde kaç tane enerji içeceği içiyorsunuz?

Bill: Aslında fazla değil.Şimdi elma suyu ve IceTea (EisTee) içiyoruz. Ve ondan önce de fazla içmiyorduk, genellikle günde 2 kere.

S.O.: İddialara göre Robbie Williams günde 20 kere içiyormuş. Ayrıca 20 espresso ve 60 sigara.Bunun için bir klinikte tedavi görmüş. Neden Popstarlar kendilerine zarar veriyor?

Bill: İnanıyorum, solo sanatçılar da daha baskın oluyor bu.

Tom: Baskıyı dağıtmak için içebiliyoruz.

Tokio Hotel: Çocuk Kalpleri İçin Dünya Ağrısı

Bill: Biz birbirimizi 7 yaşından beri tanıyoruz. Birlikte dostuz ve bu bize yardım etti; insanlar bütün gün etrafımızda olduğunda, birimiz kendine zarar vermek istediğinde ya da birimiz hoşlandığında… Biz her şeyi birlikte inşa ettik, birlikte karar veririz.

Georg: Ve bir problem olduğunda her zaman tartışabiliriz.

Bill: Birbirimize dikkat ederiz ve birbirimizi ararız. Bu büyük bir destek, çoğu solo sanatçının sahip olmadığı. Ve ek olarak güzel bir takım olduk. Bir çok üreticiye sahibiz, birbirini çok iyi anlayan.

S.O.: Aileleriniz sizin için kaygılanıyor mu?

Georg: Aileler her zaman kaygılanır.

Bill: Onlar bize yardım ediyorlar ve her yere bizimle geliyorlar.

Tom:Onlar her başlangıçta yanımızdalar ve şimdi doğal olarak memnunlar-Eskiden oraya buraya ücret öderlerdi. O zamanlar onları bizimle bir yere gelmeye ve enstrümanlarımızı nakletmeye mecbur ederdik.

NEVIO-Müzisyen ve “DSDS” Finalisti: Bu albümde baskın bir duruşunuz var mıydı?

Bill:Bu albümde fazla baskı yapmadık. Baskı her zaman diğer insanlardan geliyor. Bence, bu albümde kendimizi ispat etmek zorundaydık.

S.O.: Kötü eleştiriler geldiğinde ne yapıyorsunuz? Bu gibi eleştirileri okuyor musunuz?

Bill: Müzik dergilerindeki doğru eleştirileri okuyorum.

Tom: İnsanlardan gelenler genellikle aynı oluyor: “Bu b.k” Grubumuzun adı yıllardır bizi yansıtan “Devilish”ti. Burada yılların üzerinde kalın bir deriyle büyüdük.

Jonathan Meese (Ressam ve performans sanatçısı): En sevdiğiniz hayvan nedir? Benimki denizatı.

Tom: Denizatını değişik buluyorum.

Gustav: Benimki panter.

Bill: Benimki köpek. Köpekleri çok seviyorum.

Tom: Benimki de köpek. Ondan sonra aslan geliyor.

Georg: Sanırım yunuslar.

Boris Becker (Eski tenisçi ve moderatör):Başarılarınız yüzünden değiştiniz mi?

Bill:Çok şey öğrendik. 17 yaşımızdan beri büyük bir bilgi sahibiyiz müzik piyasasında, plak firmalarını ve tüm pislikleri biliyoruz. Ama bizim hep aynı şekilde insancıl kaldığımızı düşünüyorum.

Tom: Hepimizin hayatı tamamen değişti. Arkadaşlarımız ve ailemizin de. Bu da yerdeki iş eşyası gibi kalmamızı sağladı. Henüz iddia ediyorum.

Bushido(Gangster-Rapper): Neden çoğu Tokio Hotel fanı aynı zamanda benim fanım?

Bill: Hiçbir fikrim yok. Anlamadım.

Tom:Ben bir Rock grubunda elektronik gitar çalıyorum ve kişisel olarak da sadece HipHop dinlerim.

S.O.:Bir çok çocuk kendini sizle özdeşleştiriyor. Şarkılarınızı söylüyor ve sizin gibi yetişiyorlar. Bu sorumlulukla kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Tom:Çoğu bize yazdılar; şimdi müzik yaptıklarını, grup kurduklarını ve şarkı yazdıklarını. Doğal olarak bu bizi çok sevindiriyor. Ama bir şey olduğunda, ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Sonuçta biz de onlar gibi genciz.

Bill: Ve tabii ki bizde hata yapıyoruz. Çünkü biz de açıklıktayız, ama şey demek değil bu, “geceleri çok iyi oluruz”.

S.O.:Yeni şarkılarınızdan birinin adı: “Spring Nicht”. Şarkının adı:”Spring”, galiba birini kurtarmışsınız.

Bill:Öyle bir şey yapmadık. Bir şarkı yazmak, rüyamda aklıma gelmedi.

Tom: Tabii ki sorumluluk yüzünden, hatta görünüş yüzünden. Biz gördüklerimiz yazmıyoruz (halka tepki amaçlı), fakat başka şeyler yazıyoruz, bizi duyg****dıran. Ve “Seni öldümek” gerçek tema değil, bizim uğraştığımız.

Atze Schröder (Komedyen):Sevdiğiniz 5 Rock şarkısı?

Gustav: Metallica’nın “Enter Sandman”i

Tom: AC/DC’nin “T.N.T”si her zaman Tokioo HoteLL röportaj Laught121

Bill: Aerosmith’in “Armageddon”unu her zaman hayvanca bulmuşumdur ve Metallica’nın “Nothing Else Matters”ini. (Sanırım iyi anlamda diyor. Hani bazıları hayvanca şarkıları sever ya.)

Georg: Green Day’in “Wake Me Up When The September Ends” ve “Boulevard of Broken Dreams”i

S.O.:Bir röportajda Bastian Schweinsteiger demiş ki: “Gol atmak s.....ten daha önemlidir” Sizce daha önemli olan ne?

Georg: Bence müzik daha önemlidir.

Gustav: Ne biçim bi soru bu?

Georg:Bilmediğim halde, hayatımda hep s.. den vazgeçmişimdir.

Tom: Eh evet. Daha cilalamamaya izinli mi? Very Happy